ABD hükümetinin bu yılki başkanlık seçimi öncesinde büyük mali açıklarla ilgili endişeler nedeniyle borç ihracı artıyor. Yatırımcılar, uzun vadede tahvil rallisini gölgede bırakabilecek bu borç yükü karşısında temkinli. Bu yıl tahvil piyasaları ağırlıklı olarak Federal Rezerv’in faiz indirimlerine odaklanmışken, mali endişeler seçime yaklaştıkça daha belirgin hale geliyor.
Mali Açıklar ve Tahvil Piyasası
Başkan Joe Biden ve Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’ın mali açıkları azaltmaya yönelik ciddi bir politika önceliği bulunmadığı gözlemleniyor. Her iki tarafın da bu iddiayı reddetmesine rağmen, yatırımcılar Hazine tahvillerinin getirilerinin arz ve talep dengesizlikleri nedeniyle yükselmesinden endişe ediyor.
Tahvil Getirileri ve Yatırım Stratejileri
Bazı yatırımcılar, Hazine getirilerinin önümüzdeki yıllarda %8-10 seviyelerine çıkabileceği görüşünde. Newton Investment Management’tan Ella Hoxha, uzun vadede bu seviyelerin sürdürülemez olduğunu belirtiyor. Bu endişeler nedeniyle bazı yatırımcılar, tahvil getirilerinin artmasından kaçınmak amacıyla kısa vadeli Hazine tahvillerine yöneliyor.
Arz ve Talep Dengesi
Hazine Bakanlığı, borç ihracını yavaşlatmasına rağmen, gelecek yıl daha büyük ihraçlar bekleniyor. Kongre Bütçe Ofisi’ne göre, kamu borcu 2034 yılına kadar 21 trilyon dolardan 48 trilyon dolara çıkabilir. Yabancı alımlar, piyasanın büyüklüğü ile paralel gitmiyor ve Fed tahvil varlıklarını azaltmaya devam ediyor.
Seçim ve Mali Politikalar
Hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler, mali açıkları azaltma sözü vermesine rağmen, uygulamada bu hedeflere ulaşmada zorlanıyor. Beyaz Saray Sözcüsü Jeremy Edwards, Başkan Biden’ın 1 trilyon dolarlık açık azaltma yasasını imzaladığını belirtiyor. Cumhuriyetçi Ulusal Komite Sözcüsü Anna Kelly ise Trump’ın ekonomi politikalarının faiz oranlarını düşüreceğini ve açıkları azaltacağını savunuyor.
Tahvil Talebi ve Getiri Eğrisi
Doların rezerv para birimi statüsü ve Hazine piyasalarının büyüklüğü göz önüne alındığında, Hazine tahvillerine olan talebin ani bir düşüş göstermesi beklenmiyor. Ancak bazı yatırımcılar, uzun vadeli tahvillerden uzak durarak kısa vadeli borçlanma araçlarına yöneliyor. Wellington Management’tan Brij Khurana, seçimler öncesinde uzun vadeli Hazine tahvillerine sahip olmanın riskli olabileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, ABD’nin büyük borç ihraçlarının mali piyasalar üzerindeki etkisi seçimler yaklaştıkça daha belirgin hale gelecek ve yatırımcılar stratejilerini buna göre şekillendiriyor.