Çin’in COVID sonrası toparlanmasındaki hayal kırıklığı, onlarca yıllık çarpıcı büyümesinin temelleri hakkında ciddi şüpheler yaratıyor ve Beijing’i 2024 ve sonrasında zorlu bir seçimle karşı karşıya bırakıyor: daha fazla borç almak mı yoksa daha az büyümek mi?
Öngörüler, Çin’in katı COVID kurallarını bıraktığında tüketicilerin alışveriş merkezlerine hücum edeceği, yabancı yatırımın artacağı, fabrikaların hızlanacağı ve arsa müzayedeleri ile ev satışlarının stabilize olacağı yönündeydi.
Ancak Çinli alışverişçiler yağmurlu günler için biriktirirken, yabancı firmalar paralarını çekti, üreticiler Batı’dan gelen talep azalmasıyla karşı karşıya kaldı ve yerel yönetim finansları sarsıldı. Beklenenin aksine, Çin’in ekonomisinin temelini oluşturan inşaat odaklı gelişimden tüketim odaklı büyüme modeline geçemediği ve bu değişikliği bir on yıl önce yapması gerektiği iddia ediliyor. O zamandan beri borç, ekonomiyi geçti ve yerel yönetimler ile emlak şirketleri şimdi servis edmekte zorlanıyor.
Bu hayal kırıklığı, Çin’in büyüme modeline her zaman şüpheyle yaklaşanları kısmen haklı çıkarıyor. Bazı ekonomistler, hatta Çin’in büyümesinin altında yatan birçok şeyin verimsiz olduğunu, Çinlilerin büyümeyi hissetmediğini ve genç işsizliğin Haziran ayında yüzde 21’i bulduğunu savunuyor. Bununla birlikte, Çin ekonomisinin parlak noktalarından biri olan elektrikli araç sektöründe, bir fiyat savaşı tedarikçiler ve işçiler için aşağı yönlü bir etkiye neden oluyor.
Milliyetçiliği teşvik eden bu hükümet, bu sorunlara çözüm bulma konusunda kararsız görünüyor. Şu anda, Çin’in büyümeyi reform için feda edip etmeyeceğini gösteren bir seçenek bulunmuyor gibi görünüyor. Hükümet danışmanları, gelecek yıl için yüzde 5 civarında bir büyüme hedefi istiyorlar. Bu, 2023 hedefiyle uyumlu olsa da, 2022 kapanışındaki çöküşle aynı çekici yıl bazı karşılaştırma sunmayacak.
Bu hedef, muhtemelen daha fazla borçlanmaya yol açabilir – bu tür mali gevşeme, Moody’s’in bu ay Çin’in kredi notu görünümünü negatif’e düşürmesine neden oldu ve Çin hisselerini beş yılın en düşük seviyelerine itti. Paranın nereye harcanacağı, Beijing’in yaklaşımını değiştirip değiştirmediğini veya birçok kişinin modelin tükendiğinden korktuğu büyüme modelini mi sürdürdüğünü gösterecek.